16 Temmuz 2020 Perşembe
Bilmem kaç nesildir bir ülkede doğmuş, yetişmiş ve yaşıyor olabilirsin. Buna rağmen bulunduğun ülkeden hazzetmiyor olabilirsin. Bulunduğun ülkenin büyük çoğunluğundan farklı bir yaşam tarzına sahip olabilirsin. Âdetlerin, gelenek ve göreneklerin çok farklı olabilir. Kendi dilin, kendi edebiyatın, kendi kültürün, kendi damak zevkin olabilir. Ülkedekilerin büyük bir kısmı tarafından normal kabul edilen ama sana zor gelen kural ve kanunlara uymak zorunda kalıyor olabilirsin. 'Belki' sen de herkes gibi vergi ödemekle yükümlü olabilirsin. Konuştuğun dilin, her yerde, herkes tarafından kabul edilmesi gerekiyormuş gibi hissedebilirsin. Kendini ve ait olduğun topluluğu seçilmiş insan(lar) olarak bile görebilirsin. Fakat başlangıçta bir işçi partisi olarak kurulduğunu iddia eden, hemen sonrasında da ideolojisini özgürlükle süsleyerek silahlanan bir oluşumu meşru göremezsin! Destekçisi olamazsın! Bulunduğun ülkenin resmî silahlı kuvvetlerine, bebeklere, kadınlara, yaşlılara “Ben özgürlük istiyorum" diyerek kurşun sıkan teröristleri savunamazsın! Özgürlüğün kendini patlatarak elde edilebileceğini düşünemezsin! Sen kim misin? Sen; kurulduğu günden bu yana, insanların canına kast eden, bulunduğu ülkeyi bölmeye çalışan, maddî ve manevî sayısız zararlara sebebiyet veren terör örgütünün inananısın! Ya insan gibi yaşayacaksın ya da hayalini kurduğun var oluşa erişemeden yok olup gideceksin...